Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki sarsıntıların vurduğu 10 vilayetten Hatay’ın Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi İnönü Sokak’taki Rönesans Rezidans da yıkıldı. Binanın 11’inci katında oturan bir firmada pazarlama müdürü Cem Savcı eşi Nazan Savcı ve oğulları lise öğrencisi Cem Kaan enkaz altında kaldı. Adana’daki teyzesinde olan çiftin büyük oğlu Cevher Cenk ailesine ulaşamayınca Antakya’ya gitti.
CENAZE MORGA GÖTÜRÜLDÜ
Cevher Cenk, enkazda ailesinden gelecek haberi beklerken kardeşi Cem Kaan, enkazdan yaralı çıkarıldı. Cem Kaan, enişteleri Cem Eroğlu tarafından Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Cem Kaan, burada yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Cem Kaan’ın ailesinin bilgileri alındıktan sonra cenazesi morga götürüldü.
DHA’da yer alan habere nazaran, bir gün sonra cenazeyi almaya gelen yakınları, morgda bulamadı. Bunun üzerine savcılıkla görüşen aile, kamera kayıtlarına ulaştı. Kayıtlardan Cem Kaan’ın hastaneye getirildiği ve vefatının akabinde cenazesinin morga konduğu anlaşıldı. Fakat morgdaki cenazenin akıbeti bilinmiyor.
‘KARDEŞİMİN CENAZESİ YOK’
Cem Kaan’ın ağabeyi Cevher Cenk, “Babamı annemi 6 gündür bulamıyorum. Ben Adana’daydım, ulaşmaya çalıştık lakin yetişemedik. Kardeşimi kurtardılar buraya yetiştirdik. 5 gündür cenazesi yok. Hangi ile gitti bilmiyorum. Lütfen yardım edin” dedi.
MORGA TESLİM EDİLDİĞİ ANLAR KAYIT ALTINDA
Hastanede ölen Cem Kaan’ı yaralı olarak getiren eniştesi Cem Eroğlu, “Deprem sabahı yakınlarımızı denetim etmek istedik. Yeğenimin annesi babası orada yaşıyordu. Apar topar oraya gittik. Bina enkaza dönmüştü. Kardeşi Cem Kaan’ı enkazdan çıkartmışlardı. Onu aldığım üzere Antakya’daki hastanelere götürdüm. Fakat hepsi yıkık olduğu için Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirdim. Saat 15.30 sıralarında acil önündeydik. Sedyeye alırken hekimler nabzının olduğunu yaşıyor olduğunu söylediler. Kırmızı alana alındı ve hatta bir yakını gelsin dediler. Müdahale edildiğini gözlerimle gördüm. Sonrasında iki polis yanıma gelip, kimlik bilgilerini istedi. İsmini soyadını baba ismini doğum tarihini verdim sonra bir evrak imzalattılar. Başınız sağ olsun, eşyalarını teslim alacaksınız deyip kağıdı imzalayın dediler, imzaladım. Bana birkaç gün sonra morgdan alırsınız dediler. Bir gün sonra morga gittik çocuk kayıp. Çocuğu bulamıyoruz. Farklı olan şu; bütün hastane kamera kayıtlarını sağ olsun bir beyefendi bize seyrettirdi. Çocuğun an be an morga teslim edildiği kayıt altında. Hatta savcılar morgun içerisinde ölen cesetlere bir süreç yapıyorlarmış. O süreç sırasında kamera kaydı alınıyormuş. O görüntüyü da bize seyrettirdiler. Yeğenimi şahsen orada gördük. Şu anda yeğenim kayıp, bize teslim edemiyorlar. Artık akıbetinden kuşku ediyoruz. Ezkaza birine mi teslim ettiler ya da Allah korusun düşünmek istemiyorum ancak kadavra olarak mı kullanıldı. Ne oldu, nerede bilmiyorum. Hastane bize hiçbir biçimde bilgi vermiyor. Çocuk kayıp” diye konuştu.
‘SAVCILIĞA CÜRÜM DUYURUSUNDA BULUNDUK’
Cumhuriyet Savcılığı’na kabahat duyurusunda bulunduklarını kaydeden Eroğlu, “Şu an savcılığa kabahat duyurusunda bulunduk. Olan her şeyi anlattık. Tüm doküman ve kayıtların hastanede olduğunu onlara da el konulması gerektiğini her şeyini söyledik. Bir dilekçeyle müracaat ettik. Allah savcılardan razı olsun. Hiçbirinin hakkını ödeyemem. Bulmak için ellerinden geleni yaptılar. En son bize isimli olarak bir şikayet dilekçesi verin dediler. Herkes alışılmış ki acılı ancak şu bir gerçek cesediniz, cenazeniz var lakin onu bulamamak kaybetmek hepsinden daha acı. Az evvel bir cenazeye daha baktık, gittik tekrar o yoktu. Şu an morglarda cenazemiz yok” sözlerini kullandı.
‘KOYBOLMASI MÜMKÜN DEĞİL’
İl Sıhhat Müdürlüğü yetkilileri, hastane morgunda ceset kaybolmasının mümkün olmadığını, araştırdıklarını bildirdi. (HABER MERKEZİ)