Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Babala TV’de Oğuzhan Uğur’un sunduğu Konular Açık Mikrofon’a konuk oldu. Bir seyirci, Kılıçdaroğlu’na, İzmir 1. Bölge 1. Sıra CHP Milletvekili Adayı gösterilen ve 14 Mayıs’ta vekilliğe seçilen Yüksek Taşkın ile ilgili soru sordu.
Seyirci, “Kemalizm’e ‘ırkçılık’ diyen, FETÖ’nün yayın organında Taraf Gazetesi’nde çalışan Yüksel Taşkın’ın İzmir birinci sıradan vekiliniz olmasına reaksiyonunuz yahut sizin onayınız, bilginiz var mıydı? Listeleri siz mi hazırladınız? ” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun karşılığı ise şöyle oldu: “Keşke Yüksel Taşkın’ı bir görebilseydiniz ve karşılıklı konuşabilseydiniz. Yüksel Taşkın asla, Kemalizm’i ırkçılık olarak tanımlamamıştır, tanımlamaz da zaten… Mümkün değil. Zati olsa bizde yer almaz. CHP’yi kuran Gazi Mustafa Kemal, burası CHP, sıradan bir parti değil. Burası dünyanın en esaslı partilerinden birisidir. Bizim partimize gelecek, partimizin idare konseyinde vazife alacak, ondan sonra kalkacak Kemalizm’e ‘ırkçılık’ diyecek… Bağlamından koparılarak bunlar vakit zaman yayılır, toplumsal medyada söylenir.”
Bunun üzerine seyirci,“Odatv’nin haberi, kaynak da gösteriyorum” dedi.
Kılıçdaroğlu da “Örnek vereyim, kimi haberlerin nasıl olduğuna dair… Papa, Amerika’ya masraf, New York’a iner, uçaktan iner, gazeteci sorar; ‘Genel konutu ziyaret edecek misiniz?’ O da ‘Burada genel konut mi var?’ diye sorar. Sonraki gün gazetelerin manşeti; ‘Papa New York’a iner inmez sordu, New York’ta genel mesken var mı’ diye…. Siz haberleri bu türlü yorumlamayın. Gazeteci, haberi okunsun diye başlığı değiştirir vesaire falan… Ben buna benzeri binlerce haberle karşılaştım. Tek isteğim, derinlemesine bakın. Açın telefon Yüksel Taşkın’a ‘Sen bunu niçin yazdın’ diye sorun. Bunların hiçbirinden Yüksel Taşkın’ın kaçınacağı yok” açıklamasında bulundu.
ODATV YÜKSEL TAŞKIN İLE İLGİLİ NE DEMİŞTİ
Odatv’nin 13 Nisan 2023’te yayınladığı haberde Yüksel Taşkın’ın CHP’nin İzmir 1.bölgeden aday gösterilmesi ile ilgili tartışmaları kaleme almıştı.
Söz konusu haberde Taşkın ile ilgili şu tabirler yer almıştı:
“Yüksel Taşkın, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni gaye alan ve Ergenekon, Balyoz, Odatv üzere kumpas davalarında uydurma dokümanlarla devletin güvenliğini amaç alarak FETÖ’yü destekleyen Taraf Gazetesinin müellifliğini yaptı.
Taşkın, FETÖ’ye ılımsız kelamlar söyleyen, sıklıkla Kemalizm’i maksat alan ve “ırkçı”, “seküler din” biçiminde tanımlayan yazılar yazmıştı.
Açıklamalarının çarpıtıldığını sav eden Taşkın, “Bana geçmişteki yazı ve söyleşilerimden cımbızlanmış, bağlamından kopartılmış ve çarpıtılmış birtakım tabirler üzerinden saldıranların asıl gayesi Kemal Kılıçdaroğlu’dur” halinde kendini savundu.”
Haberde Taşkın’ı gazetecilik yaptığı dönemki yazıları derlendi. İşte o yazılar:
“KEMALİZM’İN IRKÇI TARAFI ORTAYA ÇIKIYOR”
Yüksel Taşkın, 2008 yılında verdiği bir röportajda Kemalizm’i “ırkçı” ve “dışlayıcı” kelamlarıyla maksat almıştı:
“Kemalizm baştan beri dışlayıcıdır. Kemalizm azınlıklarla ve farklı etnik kimliklerle bir ortada yaşama sıkıntısını çözememiştir. Azınlıkların Türkiye’den gitmesiyle vatan ve millet olunabileceği vurgusuna sahiptir. Kemalizm’in dışlayıcı bir etnik milliyetçiliğe ve ırkçılığa kayabilme potansiyeli var. Bilhassa memleketler arası sıkıntılar devreye girip de kaygı ve sıkışma yaşandığında ya da Kürt meselesinde sıkıştığında Kemalizm’in ırkçı tarafı ortaya çıkıyor.”
“HER GÜN AND İÇME MECBURİYETİNE DAYALI ZORAKİ CUMHURİYET”
Yüksel Taşkın, 15 Ekim 2013 tarihindeki “Beyhude direniş” isimli yazısında Kemalizmi “seküler bir din” ilan ederek, Andımız’ı da eleştirmiş “zoraki cumhuriyet” sözlerini kullanarak Atatürkçüleri su sözlerle gaye almıştı:
“Her gün and içme mecburiyetine dayalı zoraki Cumhuriyet’ten, istekli irademizle bağlanacağımız demokratik Cumhuriyet’e geçiş çabası veriyoruz. Buna karşı duranlar, yalnızca ahlaki yanılgı içinde olmakla kalmazlar, tarih dışına seyahatlerini da hızlandırırlar.”
“ATA’MIZA SIĞINMAYI NASIL KABULLENEBİLDİK”
“Aklımızı kullanamadığımız, onu “her şeyi bilen otoritelere” teslim ettiğimiz bir eğitimin laik olmasıyla nasıl övünebiliriz? Aydınlanma ismine ‘seküler bir din’ inşa ederek, kendi özne olma hâlimizi daima yadsımayı ve her yenilgimizde Ata’mıza sığınmayı nasıl kabullenebildik? Daima kurtarıcı bekleyen bir akıl tutulması, nasıl olur da çağdaş olmakla övünebilir?..”
“KENDİSİNİ SIKINTICI HAYATA HAPSEDİP İZLEYİCİLERİNİN YÜKLERİNİ SIRTLANARAK…”
Yüksel Taşkın, FETÖ elebaşı Fettullah Gülen’i “post-modern bir şaman” ilan ettiği yazısında şunları söylemişti:
“Gülen Cemaati’nin başarısı da burada değindiğimiz zorluklar karşısında kırılgan da olsa işleyen bir istikrar tutturabilmesinde. Cemaati dünyeviliğin dehlizlerinde gezinirken, onları hizmet yoluna sevk ederek, lakin bunun yanında, kendisini sıkıntıcı bir hayata hapsedip, izleyicilerinin yüklerini de sırtlanarak, arındırmak işi Gülen’e düşmektedir.”
“GÜLEN GÖZYAŞIYLA YIKANARAK RAHATLAYABİLEN BİR İNSANDIR”
2016 yılında yayınladığı “Fethullah Gülen Portresi” isimli makalede, FETÖ hakkında “Bizim tercihimiz ‘Gülen Cemaati’ isimlendirmesini kullanmaktan yanadır. Bu tercihte, Gülen’in cemaatin telaffuz ve pratiklerinin yine üretiminde üstlendiği yüklü rolün tesiri vardır” diyen Taşkın, FETÖ’den bu sözlerle bahsediyor:
“Belki de Gülen’in başarısı, dünyevilik ve manevilik ortasındaki tansiyonlu bölgede, güç yahut “aksiyon” üretebilmesiyle alakalıdır”
“Said Nursi üzere Gülen de Cumhuriyet çağdaşlaşmasının tesir reaksiyon sarmalında şekillendi.”
“Gülen’in sıklıkla karşımıza çıkan motiflerinden birisi, Cumhuriyet devrinde dindarlara yönelik baskılara karşın, son dindar jenerasyonun kendi ışıklarını yeni kuşağa vermekte gösterdikleri yüksek fedakârlıktır.”
” Gülen, çok kolaylıkla ağlayabilen, kendi izleyicilerinin de çarçabuk ağlamalarına aracı olan, adeta gözyaşıyla yıkanarak rahatlayabilen ve rahatlatan bir insandır. Güç vakitlerde beraberce ağlayabilmenin avutucu ve güçlendirici tesirlerini hafife almamak gerek.”
İlgili haber:
CHP’nin İzmir’de birinci sıradan aday gösterdi… Yüksel Taşkın’ın “Taraf” günleri: Kemalizme “ırkçı”, Fethullahçılara övgü