Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 12 ülkeden ortak açıklama: BM Güvenlik Konseyi’nde reform çağrısı

“Uzlaşı için Birleşme” Kümesi (UfC) olarak isimlendirilen bu ülkeler ortasında Arjantin, Kanada, Kolombiya, Kosta Rika, İtalya, Malta, Meksika, Pakistan, Kore Cumhuriyeti, San Marino, İspanya ve Türkiye yer alıyor. Bu ülkeler, BM Güvenlik Kurulu’nun daha temsilî, kapsayıcı, şeffaf, verimli, tesirli, demokratik ve hesap verebilir hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan bir ıslahat davetinde bulundular.

GÜVENLİK KURULU ISLAHATININ GEREKLİLİĞİ

UfC Kümesi, 26 Eylül 2024 tarihinde New York’ta düzenlenen bu toplantıda, BM Güvenlik Kurulu’nda kapsamlı bir ıslahat gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Küme, kısa müddet evvel kabul edilen “Gelecek Paktı”nın, Devlet ve Hükümet Liderleri tarafından Güvenlik Kurulu’nun ıslahatına yönelik yapılan acil çağrıyı memnuniyetle karşıladıklarını tabir etti. Açıklamada, Güvenlik Kurulu’nun mevcut yapısının dünya barışı ve güvenliğine gereğince hizmet edemediği ve bu nedenle esaslı bir değişime gereksinim duyulduğu vurgulandı.

REFORM MODELİ VE TEMEL İLKELER

Mart 2024’te UfC Kümesi tarafından sunulan ıslahat modeli, daimi olmayan üyelerin sayısının artırılmasını ve Güvenlik Kurulu’nun çalışma yollarının güzelleştirilmesini öneriyor. Bu model, daha geniş bir temsil gücüne sahip bir kurul oluşturmayı ve coğrafik dağılımın daha adil hale getirilmesini amaçlıyor. Ayrıyeten, beş daimi üyenin veto yetkisinin sonlandırılması gerektiği de önerilen değişiklikler ortasında yer alıyor. UfC, bu tekliflerin, daha demokratik ve hesap verebilir bir Güvenlik Kurulu’na yanlışsız atılacak değerli adımlar olduğuna inanıyor.

AFRİKA KITASINA ÖZEL VURGU

Grup, bilhassa Afrika kıtasına karşı tarihi adaletsizliklerin giderilmesi gerektiğine dikkat çekti. Afrika’nın BM Güvenlik Kurulu’nda daha yeterli temsil edilmesi gerektiğini belirten UfC, bu kıtanın gereksinimlerinin ıslahat sürecinde öncelikli olarak ele alınması gerektiğini vurguladı. Islahat modeli, Afrika’nın yanı sıra Asya-Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler üzere bölgelerin de BM Güvenlik Kurulu’nda daha aktif bir formda temsil edilmesini hedefliyor. Bu, bölgeler ortası istikrarın sağlanması ve global karar alma süreçlerinde daha kapsayıcı bir yapı oluşturulması açısından kritik bir adım olarak bedellendiriliyor.

GELECEK PAKTI VE ISLAHAT ZORLUKLARI

UfC Kümesi, “Gelecek Paktı”nın BM Güvenlik Kurulu ıslahatına yönelik yaptığı davetleri memnuniyetle karşılarken, bu ıslahat sürecinin zorluklarına da dikkat çekti. Kümenin açıklamasında, BM Güvenlik Kurulu’nun ıslahatına yönelik müzakerelerin, ıslahatın beş ana bileşeni üzerinde kâfi bir ortak yer bulunmaması nedeniyle yavaş ilerlediği belirtildi. Bu nedenle, şu anda metne dayalı müzakerelere başlamak için yapay bir son tarih belirlenmemesi gerektiği vurgulandı. Küme, ıslahat sürecinin tüm üye devletlerin faydasına olacak formda ilerlemesi gerektiğine inanıyor.

DEVAM EDEN MÜZAKERELER VE TAAHHÜTLER

UfC Kümesi, BM Güvenlik Kurulu ıslahatına yönelik müzakerelerde faal ve yapan bir formda yer alma taahhüdünü yineledi. Küme, Güvenlik Kurulu’nun kapsayıcı, şeffaf ve global topluma hakikaten hizmet eden bir yapıya kavuşması için müzakerelerin devam etmesi gerektiğini savundu. Bu bağlamda, UfC Grubu, BM Genel Kurulu Lideri, Hükümetlerarası Müzakereler (IGN) Liderleri, Üye Devletler ve öbür müzakere kümeleri ile yakın işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirtti.

REFORM SÜRECİNİN GELECEĞİ

UfC Kümesi, ıslahat sürecinin yalnızca birkaç üye devletin değil, tüm üye devletlerin faydasına olacak biçimde ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Küme, BM Güvenlik Kurulu’nun daha demokratik, hesap verebilir ve tesirli bir yapıya kavuşmasının, memleketler arası barış ve güvenliği müdafaa kapasitesini artıracağını belirtti. Ayrıyeten, bu ıslahatların, BM Güvenlik Kurulu’nu global topluma daha âlâ hizmet eden bir kurum haline getireceği söz edildi.

UfC Kümesi, bu süreçte kararlılıkla çalışmaya devam edeceğini ve BM Güvenlik Kurulu ıslahatını hayata geçirme eforlarının sürdürülmesi gerektiğini bir kere daha teyit etti. Küme, bu ıslahatların yalnızca BM’nin değil, tüm memleketler arası toplumun geleceği için hayati ehemmiyet taşıdığı vurgulandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir