Nur Kaplan
ANKARA – Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya’nın Doğu Anadolu Fay Hattı’nın oluşturabileceği sarsıntı riskine karşı 2020 yılında üç sefer soru önergesi verdiği ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle verilen soru önergesinin üçü de karşılıksız kaldı.
‘BAKANLIĞINIZIN ACİL AKSİYON PLANI BULUNMAKTA MIDIR?’
HDP İstanbul Milletvekili Kaya’nın verdiği soru önergesinde, Elazığ Sivrice zelzelesi sonrasında Doğu Anadolu Fay Çizgisi üzerinde yeni zelzele hareketliliğine yönelik uzmanlar tarafından ihtarlar yapıldığı belirtildi. Kaya, Soylu’ya Antep, Antakya ve Maraş’ta mümkün sarsıntı riskine karşı şu soruları yöneltti:
-Doğu Anadolu Fay çizgisi üzerinde bulunan Gaziantep/Antakya/Maraş’ta son 10 yılda denetlenen bina sayısı ne kadardır? Denetlenen binaların kaçı için zelzeleye dayanıklılık bakımından uygun bulunmayıp yıkılma kararı verilmiştir? Yıllara nazaran oranı ne kadardır?
-Gaziantep/Antakya/Maraş’ta zelzele toplanma alanı oranı ne kadardır? Yıllara nazaran sarsıntı toplanma alanı oranı nedir?
-Gaziantep/Antakya/Maraş’ta gerçekleşmesi beklenen bir zelzele için Bakanlığınızın acil aksiyon planı bulunmakta mıdır?
-Olası bir Gaziantep/Antakya/Maraş sarsıntısına yönelik aldığınız tedbirler nelerdir?
‘SORU ÖNERGESİNE YANIT VERMEMELERİNİN NEDENİ BUGÜN ORTADA’
HDP İstanbul Milletvekili Kaya, sarsıntıya dair Meclis’e verilen çok sayıda soru önergesi olduğunu lakin bunların yanıtsız kaldığını tabir etti. “Soru önergesine yanıt vermemelerinin nedeni bugün ortada” diyen Kaya, zelzele bölgesinde riskin hala devam ettiğini, enkazın kaldırılamadığını, ekipmanların yetersiz olduğunu söz etti. Kaya, şunları kaydetti:
“9 binin üzerinde mevt var. Şimdi onun bile doğruluğu yok. Antakya, Maraş, Antep ne durumda hepimiz görüyoruz. Vefat, yaralı, kayıp daha da artacaktır. Bu kadar insanın ‘Ah’ı nasıl olacak bilmiyoruz. Çok acı bir tabloyla karşı karşıyayız, kelamın bittiği yerdeyiz. Meclis’te ne söylesek, hangi soru önergesini versek yanıt vermiyorlar. Yarın Marmara zelzelesinde de tıpkı şeyi yaşayacağız. Biz bunu söylediğimizde tekrar tepkisizlikle, cevapsızlıkla, umursamazlıkla karşı karşıya kalacağız, biliyoruz.”