Sel, kuraklık ve fırtınalardan kaynaklanan su riskinin 2050 yılına kadar global iktisada 5,6 trilyon dolara mal olabileceği bildirildi.
Avustralya merkezli mühendislik ve etraf danışmanlık firması GHD, su riskinin iktisadına ait “Aquanomics” başlıklı bir rapor yayımladı.
Raporda, sel, kuraklık ve fırtınalardan kaynaklanan su riski nedeniyle global iktisatta 2022 ile 2050 yılları ortasında 5,6 trilyon doların kaybedilebileceği aktarıldı.
Dünyanın dört bir yanında toplulukların artan iklim olaylarının tesirini şimdiden hissettiğine dikkat çekilen raporda, bu toplulukların korunması için harekete geçmenin kıymeti vurgulandı.
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde geçen yıl ağustos ayında gerçekleşen sel felaketinde 82 kişi hayatını kaybetmişti. Raporda, su bölümünün değişime öncülük etme fırsatına sahip olunduğu belirtilerek, daha fazla yatırımın, inovasyonun ve entegre su idaresinin gerektiği kaydedildi.
Suyun iklimin, ekosistemlerin, kültürlerin, toplulukların ve geçim kaynaklarının sıhhati için gerekli olduğu belirtilen raporda, ağırlaşan iklim krizinin daha çok su olaylarına neden olduğu ve bunların topluluklara verdiği ziyanı, aksaklığı ve kayıpları artırdığı tabir edildi.
Raporda, yalnızca 2021’de dünya genelinde 100 milyon insanın sel, fırtına ve kuraklıktan etkilendiği bildirildi.
Suyla ilgili afetlerin beşerler ve topluluklar üzerindeki toplumsal tesirinin bilhassa nüfusun en fakir ve savunmasız kısımları için çarpıcı olabileceğine işaret edilen raporda, bu afetlere maruz kalma ve kırılganlık düzeylerinin de pozisyona ve gelirlere bağlı olarak ülkeler ortasında büyük farklılıklar gösterebileceği aktarıldı.
Raporda, su riskinin dünya genelinde eşit olmayan bir formda yayıldığına dikkat çekilerek, kayıpların bir bölgenin mevcut altyapısının durumu, lokal coğrafik ve iklim özellikleri, baskın sanayiler, mahallî tedbire sistemleri, mevcut hükümet siyasetleri üzere faktörlere bağlı olarak ülkeye ve hatta bölgeye nazaran değiştiği kaydedildi.